1999 Gölcük depremine kadar kaya oluşumları ile fay hatlarını gösteren haritalara pek itibar edilmiyordu. Daha doğrusu fazlaca önemsenmiyordu. Ancak yaşanan büyük depremden sonra fay hatlarını gösteren Jeolojik haritalar hatırlanmaya ve imar planları bu haritalara göre yapılmaya başlanmıştır.
İmar planları hazırlanırken içme suyu ve kullanma suyunu sağlayan havzaların korunması için, mutlak korunma alanları, kısa mesafeli korunma alanları, orta mesafeli ve uzun mesafeli koruma alanları mutlaka belirlenmelidir. Çünkü su havzalarının yok edilmesi geri dönüşü olmayan felaketlerin davet edilmesi demektir. Bu konuda imar kanununda her hangi bir hüküm yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder